Batı ülkelerinde başlayan Mushaf yakma eylemleri devam ediyor. Aslında Kur’an-ı Kerim’i yakmaları mümkün değildir. Çünkü Kur’an-ı Kerim; ne mürekkeptir, ne üzerine yazıların yazıldığı kağıt ne de cilt kapağıdır. Kur’an-ı Kerim; Allah C.C. kelâmıdır, Allah’ın, bütün insanların iki cihanda mutlu olmaları için koyduğu kurallar bütünüdür. Kağıtlara yazılmış şekilde inmemiştir. Cebrail A.S. vasıtası ile Peygamberimiz Muhammed Mustafa S.A.V. e vahiy yoluyla indirilmiştir. Sahabe Efendilerimiz de Kur’an-ı Kerim’i ezberlemişler ve Hz. Osman R.A. döneminde MUSHAF haline getirilmiştir. Bugün dünyanın her tarafında yüzbinlerce HAFIZ ve HAFİZE kardeşlerimizin ezberlerindedir. Kur’an-ı Kerim’i yakamazlar. Mushafı yakmaları da büyük bir küstahlıktır.
İsveç’te başlayan Mushaf yakma küstahlığı, Hollanda ve Danimarka’da devam etti. Diğer Batı ülkelerinde de bu küstahlıkların devam etmesi muhtemel görünüyor. Çünkü İslâm düşmanı faşist bir anlayışa sahip sözde BATI MEDENİYETİ buna izin vermekte hatta teşvik etmektedir. Geçtiğimiz 10 yılda Avrupa’da 750 camiye saldırı olmuş ve yakılmıştır. T.C. Büyükelçiliği önünde Mushaf yakma eylemine izin veren İsveç Hükümeti, muharref Tevrat yakılmasına İzin vermemiştir. Muharref İncil’in de yakılmasına izin vermeleri mümkün değildir. İslâm’a ve Müslümanlara saldırmak, her türlü kötülüğü yapmak onlar için ibadet hükmündedir. 19 Haçlı seferi bunun en açık örneğidir. Hristiyanların bu sapıklıklarının temelinde, batıl inanışları vardır. Hristiyanlığa göre her insan günahkâr doğar, Papazlar onları vaftiz ederek günahlarından arındırır.Vaftiz edilmemiş bütün insanlar, günahkâr olarak yaşamaya devam ederler.İnsanlığın başına gelen deprem, sel, fırtına gibi afetler ve tüm belâlar bu günahkârlar yüzünden gelir.Bu sebeple bunların mümkünse vaftiz edilmeleri, değilse yok edilmeleri insanlığın yararınadır.Bu sapık ve batıl bir inanıştır.Halbuki İSLÂM dinine göre, her doğan çocuk günahsız ve tertemiz bir şekilde İSLÂM fıtratı üzerine doğar. İslam’a göre herkesin YAŞAMA hakkı, MÜLKİYET hakkı, dilediği gibi İNANMA hakkı vardır. IRZ ve NAMUSUNU koruma hakkı vardır
Bu nedenle tarih boyunca İSLÂM Ordularının fethettiği yerlerde katliamlar yapılmamış, cephede savaşan unsurlar dışında kimsenin canına, malına, inancına dokunulmamıştır. Kiliselere, havra ve sinagoglara dokunulmamıştır. Kadınlara, yaşlılara, çocuklara kilise ve havralara sığınan kimseye dokunulmamıştır. Hatta hiçbir canlıya zarar vermemek için azami itina göstermişlerdir. Bu nedenle İstanbul’da yaşayan Ortodokslar: “Başımızda Kardinal külâhını görmektense, Osmanlı sarığını görmeyi yeğleriz” demişlerdir.
Batı Medeniyetinin temeli eski ROMA Medeniyetine, eski ROMA Medeniyeti’niın temeli ise eski YUNAN Medeniyetine, eski YUNAN Medeniyeti ise eski MISIR Medeniyetine yani Firavunlara dayanır. Firavunlar insanlara zulüm yaparken, zulüm yapıyoruz diye değil, bu bizim hakkımız, inancımız diye yapıyorlardı.
Şimdi bunları bile bile, tarihte defalarca tekerrür ettiği halde, Hristiyanlık inancı değişmeyeceğine göre, neden 70 yıldır Avrupa ile tek devlet olmaya çalışıyoruz. Onların kriterlerini, normlarını kabul ediyoruz. Kanunlarımızı Avrupa uyum yasaları doğrultusunda düzenliyoruz. İktidarı ve muhalefeti hepsi aynı. Daha dün AB Konseyi, sözde Ermeni soykırımını tanıdı, Kıbrıs’ı tek taraflı AB ye alarak, Kıbrıs Rumların’dır dedi.
AB uyum yasaları çerçevesinde zinayı suç olmaktan çıkaran, domuz etini kasaplık et sınıfına sokan iktidarı eleştiren Saadet Partisi, CHP+İYİ parti ile bir olup AB normlarını, AB kriterlerini AİHM kararlarını uygulamayı taahhüt eden deklarasyonu imzalıyor. ”Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.” AB normları, AB kriterleri adaletsiz, İslâm düşmanı koyu bir Hristiyanlık temeline dayanıyor. Dün Haçlı orduları ile ne yaptılarsa, bugün aynı şeyleri yapıyorlar. Dün de Anadolu’da Kudüs’te, Bosna’da, Irak’ta Felluce’de merhametsizce katliamlar yaptılar kitapları yaktılar, çoluk çocuk demeden kılıçtan geçirdiler, kadınlara tecavüz ettiler, camilerimizi yıktılar. Son 10 yıl içinde Avrupa’da 750 camiyi yaktılar. Almanya’da kardeşlerimizi diri diri yaktılar. Onların zihniyeti ve inancı bu. Yılana neden zehirledin, ateşe neden yaktın, akrepe neden soktun denmez. Onun karakteri bu. Kendinize gelin. Tarihinize bakın. Aslınıza dönün. Allah’tan korkun. Bu sapık anlayıştan kimseye hayır gelmez. İslâm’ın tertemiz hükümlerini bırakıp, batılın hükümlerini uygulamak yarışına girmeyin. Allah C.C. gazabını celbedecek işler yapmaktan vazgeçin. Kendi kuyunuzu ve Milletimizin kuyusunu kazmayın. Seçmenlerimiz de, AB kriterlerini, AB normlarını, AB uyum yasalarını uygulamayı taahhüt edenlere oy vermesinler. Kendi bindikleri dalı kesmesinler. Biz ne istersek Allah C.C. onu verir.
