Oy vermek vekalet vermektir. Yetkilendirmektir.Vekalet verilen kişinin 5 yıl boyunca tüm yaptıklarına ortak olunur.Hayır işlerse işlediği hayırlara ortak olunduğu gibi, işlediği şerlere, kötülüklere yanlışlara da ortak olunur.
Rabbimiz Allah C.C.Nisa Suresi 85.Ayet-i Kerime’de “Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.” Buyurur.
Allah C.C. Ahzab Suresi’nin 67 ve 68. Ayet-i Kerime’lerinde şöyle buyurmaktadır:“Rabbimiz! Biz (Saadetena ve Küberaena) din büyüklerimize ve siyasi liderlere, yöneticilerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar.Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver, onları büyük bir lanete uğrat" derler.”
Sebe Suresi 32. Ayet-i Kerime’de ise Yöneticilerin, peşlerinden gelenleri lanetleyeceği bildiriliyor.
“Büyüklük taslayanlar, zayıf ve güçsüz görülenlere, “Size hidayet geldikten sonra, biz mi sizi ondan alıkoyduk? Hayır, suçlu olanlar sizlerdiniz” derler. Birbirleri ile lanetleşirler.
Allah C.C. bütün insanların mutlu olabileceği bir düzen göndermiştir. Bunun için Peygamber Efendimiz’e Medine’ye Hicret emri vermiş ve orada kıyamete kadar insanların örnek almaları için bir devlet kurdurmuştur.
Bugün Müslümanların vekalet vereceği kişi, bu modeli gerçekleştirmek istediğini beyan etmelidir. Rahmetli Erbakan Hoca bu düzeni Milli Görüş olarak adlandırmış ve yaptığı siyasi mücadelede bu prensiplere uymuştur.
Bu nedenle her seçimde, tüm seçim bölgelerinde mutlaka Milli Görüş’ün temsil edilmesi için gayret göstermiştir.
“Biz aday gösteremezsek biz mes’ulüz, ancak aday gösteririz de Millet oy vermezse onlar sorumludur”demiştir.
Allah C.C. HUD Suresi 113. Ayet-i Kerime’de “Zalimlere meyletmeyin.Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” Buyurmaktadır.
Bakara Suresi 229. Ayet-i Kerime’de zalimlerin kimler olduğu bildirilmektedir.”Her kim Allah'ın hududunu aşarsa, işte onlar zalimlerdir.” (Bakara: 229) Allah’ın hududu; O’nun koyduğu kanun ve kurallardır, düzendir.
ZALİM=Allah C.C. koyduğu kuralları bırakıp, beşerin koyduğu kanun ve kuralları benimseyen demektir. Çünkü en büyük zulüm Allah C.C.a ortak koşmak, şirk koşmaktır.İslâm Şeriatına(kanunlarına) savaş açmış, batılın kanun ve kurallarını benimseyen kimse Allah C.C. ortak koşmuş olur.Zalimlerden olur.
Bu Ayet-i Kerime, sadece zulmedenleri değil, zulme alet olanı, taraftar olanı hatta az bir meyil gösterenleri bile içine almaktadır. Çünkü "küfre razı olmak küfür olduğu gibi, zulme razı olmak da zulümdür." ve haramdır.
Zalim yöneticilere elbise diken bir terzi, büyük İslam alimi İbn Mübarek’e “Onlara elbise dikmekle ben zalimlere yardımcı oluyor muyum?” der. “Hayır!” der İbn Mübarek, “Sana iğne iplik satanlar zalime yardımcı oluyor. Sen ise, doğrudan zalim olmuş oluyorsun!”
Bediüzzaman Said-i Nursi:Umumî musibetlerin, çoğunluğun hatasından ileri gelmesi yönüyle; insanların bir çoğunun zâlim insanların yaptıklarına fiilen veya iltizamen veya iltihaken taraftar olmasıyla, manen onların zulümlerine ortak olacağını ve bu nedenle de musibet ve belaların herkese gelebileceğini ifade eder.
Peygamberimiz S.A.V.“Kim zalim olduğunu bildiği halde yardım etmek maksadıyla zalimle beraber bir yolda yürürse İslâm'dan çıkmıştır'' buyurmaktadır.Hadis-i şerif, el-Mu'cemu'l-kebir, hadis no. 619.
İslâm şeriatına savaş açmış, batılın kanunlarını rehber edinmiş, eşcinselliği insan hakkı gören, faizci düzeni benimseyen,uluslar arası tefecilere bu milleti köle yapmak isteyen kim olursa olsun zalimlerdendir.Bu zalimlere destek olmak kişinin ahretini mahveder.Bütün iyi amellerini yok eder.Cehenneme sürüklenmesine vesile olur.
DİN ile KİN bir yerde durmaz.Bir kişiye olan kininiz,sizi zalimlerle işbirliğine sevketmesin. Zalimlerden olursunuz
