www.hasaneroglu.com

GÖLGE ADAM


ERBAKAN HAYATTA OLSA İDİ ZEKİ ANIL GÜLŞEN´İ ARAR…


31 Mart seçimleri her parti için büyük önem taşıyor. İktidar yolunun yerel yönetimlerden geçtiğini bilen partiler, yerel seçimleri çok önemsiyor ve oy potansiyeli en yüksek isimleri aday yapmaya çalışıyorlar.

Tabi iktidar partisinin adayları, hep zaman seçimlere bir adım önde başlıyor. Yaptıkları hizmetlerin yanı sıra, sürekli halkın içerisinde oluşları, bir de mali güçlerini seçimlerde fazlasıyla hissettirmesi  onları biraz daha şanslı kılıyor.

Ancak bazı dönemler olmuştur ki, halkın ümidini kestiği iktidarlar, ilk darbeyi yerel seçimlerde yemiştir.  Aday ne kadar başarılı işler yapsa da, halk iktidarın yapmış olduğu hataların faturasını yerel seçimlerde adaylarından çıkarmasını bilmiştir. Zaten ülkemizde yerel idareciler istisnalar hariç, iktidarın rüzgârı ile gelirler ve yine aynı rüzgârıyla giderler.

Geçmiş yıllarda iktidar olan Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve DSP, Türkiye´nin her yerinde olduğu gibi, Bursa ve İlçelerinde de hiç umulmadık bir şekilde seçimleri kaybeden partiler olmuştu.

Türk siyasetinin en önemli aktörlerinden biri olan Rahmetli Erbakan´ın liderliğini yaptığı partiler ise, ilk kez 1994 yılında Refah Partisi ile girdiği seçimlerde 1. Parti olmuş ve akabinde iktidar olmayı başarmıştır.

Ancak rahmetli Erbakan, 11 aylık iktidarında toplumun tüm kesimlerini memnun edecek işlere imza atsa da,  statükonun ayağına bastığı için çeşitli entrikalar ve siyonizmin içerideki uzantılarını harekete geçirmesi ile iktidardan indirilmiş, ardından önce partisi kapatılmış, akabinde de bir bölünme ve parçalanma sürecine girmiştir.

Erbakan´ın kapatılan Refah Partisi´nden sonra kurduğu Fazilet Partisi´de çeşitli gerekçeler öne sürülerek kapatılmış, yerine kurulan Saadet Partisi ise yenilikçi hareketin ayrılıp AK Parti´yi kurmasıyla büyük bir bölünme yaşamıştır.

Rahmetli Erbakan´ın yaşının ilerlemesi ile milli görüş hareketinin liderliğini omuzlanan Numan Kurtulmuş ise tam iktidara alternatif olmaya başlamışken,  yeni bir bölünmenin adımını atmış ve HAS Parti´yi kurarak başına geçmiştir.

Numan Kurtulmuş Milli Görüş Hareketini bölüp giderken,  yetişmiş ve potansiyel birçok siyasetçi ismi de beraberinde götürmüş, ancak girdiği ilk seçimlerde aldığı başarısız sonuçların ardından partisinin kapısına kilit vurarak AK Parti´ye iltihak etmiştir.

Numan Kurtulmuş ile hareket edip Mili Görüş gemisinden inenler arasında, İnegöl´ün çok sevdiği isimlerden biri vardı. O isim iki kez Saadet Partisi ile yerel seçimlerde aday gösterilen Zeki Anıl Gülşen idi.

Zeki Anıl Gülşen kim ne derse desin, halen Saadet Partisindeki Milli görüşçülerin de, AK Parti´de siyaset yapan Milli Görüşçülerin de gönlündeki yerini korumaktadır.

İlçe başkanlığı dönemlerinde teşkilat mensuplarınca uyumlu bir şekilde çalışan ve İnegöl´e değer katacak her türlü proje ve çalışmayı ilçe halkı ile paylaşan Zeki Anıl Gülşen, 31 Mart seçimlerine adım adım yaklaştığımız şu günlerde, yeniden gündeme gelmiş ve büyük bir heyecan uyandırmıştır.

Geçmişte İTSO Meclis Başkanlığı da yapan Zeki Anıl Gülşen, gerek iş dünyasının, gerekse esnaf ve sanatkârın,  siyaset sahnesinde görmek istediği isimlerin başında gelmektedir.

Zeki Anıl Gülşen´in bugün yeniden siyaset sahnesine çıkıp aktif rol alması, ilçenin uyuyan hücrelerini yeniden harekete geçirmeye yetecektir.

İnegöl halkı ilçemizi yönetmeye talip alternatif isimler aramaktadır.  Siyaset şayet bir yarış, bir rekabet ve iddia işi ise, halk nezdinde halen ciddi karşılığı olan Zeki Anıl Gülşen´in, bir kez deha milli görüş davasına vefa göstermesi gerekmektedir.

 Bu vefa, biraz da Erbakan Hoca henüz hayatta iken gemiden inmesi sebebi iledir. Rahmetli Erbakan hayatta olsa idi, Zeki Anıl Gülşen´i bizzat kendisi arar, “Hadi evladım görev seni bekliyor, İnegöl´ün sana ihtiyacı var” der ve ikna ederdi. Belki şuan Zeki Anıl Gülşen´i ikna edecek bir Erbakan yok ama O´na gönül vermiş on binler var ve her biri Zeki Anıl Gülşen´i bekliyor.