Belediye başkanlarının asli vazifesi mazbatayı aldıktan sonra, parti rozetini çekmecesine koyup, şehrin tamamına adil bir şekilde hizmet götürmektir. Vatandaşların yerel yönetimlerden beklediği ise, sorunların ivedilikle çözülmesi, verilen hizmetlerin de ucuz ve konforlu hale getirilmesidir.
Bu meseleyi İnegöl penceresinden değerlendirdiğimizde ise yerel idarecilerin görevlerini tam manasıyla yapmadığını görmekteyiz.
Vatandaşların genel manada beklediği hizmetlerin başında; sağlam bir altyapı, aracıyla zigzag yapmadan ilerleyebileceği düzgün yollar, alternatif cadde ve sokaklar açılarak akıcı bir trafiğin sağlanması, şehrin her noktasında yeterli sayıda otopark, yayaların rahatça yürüyebileceği genişlikte, engelsiz kaldırımlar, çeşmelerden içilebilir kalitede akan içme suyu, toplu taşıma araçlarında ucuz, konforlu ve güvenli seyahat, gerek şehir merkezlerinde gerek kırsal alanlarda yeterli miktarda park ve yeşil alan, temiz ve düzenli bir kent, geceleri aydınlık bir şehir, her alanda hızlı ve adil hizmet, tüm canlılara hizmeti esas alan kimsenin aç ve açıkta kalmayacağı bir hizmet anlayışı gelmektedir.
2014 yılına kadar sadece İnegöl Belediyesi’nin hizmet verdiği ve sorumlu olduğu İlçemizi son 8 yıldır 2 belediye yönetiyor.
Son 8 yıla baktığımızda ise yerel yönetimlerin hizmet noktasında zafiyet gösterdiğine, dolayısıyla halkın memnun olmadığını görmekteyiz. Büyükşehir yasasıyla hizmet ve idare sorumluluğu olan iki belediyenin birbiriyle uyuşmadığına, sorumluluk almaktan kaçtığına dolayısıyla da İnegöl’de var olan sorunların ivedilikle çözülemediğine, aksine sorunlara yeni sorunlar eklendiğine şahit olmaktayız.
Mesela İnegöl’de yıllardır var olan ve illallah dedirten asfalt sorunu, son 3 yıldır alt yapı çalışmaları bahanesiyle öteleniyor, ya da yamalarla geçiştiriliyor. Araç sahipleri köstebeğe dönmüş yollardan bıktı usandı. Ne ana caddeler, ne ara sokaklar bir tane düzgün yolumuz yok. Bu durum artık çözüme kavuşmalı.
İnegöl’de yaşanan trafik sorunundan ders alınmamış olacak ki, yıkılan kamu kurumlarının yenileri halen şehrin merkezine inşa edilmeye devam ediyor. Siyasi partilerin ve bazı STK’ların uyarılarına rağmen eski hastane alanına yapılmakta olan belediye sarayı ve İnegöl girişine yapılacak olan hükümet konağı bunun son örneklerindendir.
İnegöl kabuğuna sığmayan bir ilçe, ancak gel gelelim, yerel yönetimlerdeki uyum sorunu, büyükşehir yasasıyla yetkileri kısıtlanan ilçe belediyeleri ve büyükşehirin hizmet vermedeki hantallığı, maalesef bugün çok daha yaşanabilir bir seviyede olması gereken İnegölümüzü sorunlar yumağına dönüştürmüş durumda.
Siyasi aklın yetersiz kaldığı zamanlarda devreye girmesi gereken STK’ların, kurulan korku imparatorluğumu desem, ikili ilişkilerin bozulmasından çekincelerinden mi desem, hiç kimse görevini doğru düzgün ifa etmiyor.
İnegöl’ün artık en önemli sorunlarından biri haline gelen konut ihtiyacı yerel idarecilerimiz tarafından görmezden geliniyor. Sürekli göç alan ilçemiz yabancı uyrukluların istilasına uğramış durumda. Ev kiralarının 5 bin liradan başladığı ilçemizde yerel halkımız evlendireceği çocuğuna kiralık ev bulmakta zorlanıyor.
İnegöl’ün başlıca sorunu haline gelen konut ihtiyacı bir an önce yerel idarecilerin 1 numaralı gündemi olması gerekiyor. İnegöl merkezde kentsel dönüşümün yanı sıra, konut inşaatları için yeni imar alanlarının açılması gerekiyor. İnegöl’e yapılacak en büyük iyilik konut sorunun ivedilikle çözülmesidir.
Diğer taraftan merkez de ve kırsalda içme suyu sorunu derhal çözülmeli, yollar biran önce asfaltlanmalı, trafik akışı yeni ringler eklenerek hızlandırılmalı, merkezdeki otopark sorununa el atılmalı, ulaşımdaki kalite ve konfor arttırılmalı, gerekirse alternatif ulaşım araçları konulmalı, şehir merkezinin tüm karanlık bölgeleri aydınlatılmalı, hatta ana arterlere konulacak rengârenk ışıklandırmalarla şehrin görseli değiştirilmelidir.
İnegöl’ün nüfusu, büyük bir sanayi ve tarım kenti olduğu asla unutulmamalı, sürekli artan nüfus göz önünde bulundurularak, sosyal ve ekonomik kalkınmamız için geleceğe yönelik yatırım ve projelerin hayata geçmeleri sağlanmalıdır.
Vatandaşların beklediği tüm bu ana hizmetlerden sonra, festivaller, konserler, tiyatrolar ve her türlü sportif ve kültürel faaliyetler analarının ak sütü gibi helaldir yapılabilir, ama öncelik ana sorunların çözüme kavuşturulmasıdır.